İngilizce akıcı konuşmaya giden yol DillBill'den geçiyor. 150TL İndirim kuponu ile abone ol.
Deyimler ve atasözleri, bir dilin doğal gelişim sürecinde ortaya çıkan, nesilden nesle aktarılarak sürdürülen özlü sözler olarak tanımlanabilir. Bu özlü sözler genellikle bir durum ya da olay karşısında söylenir. Deyimler, çoğu zaman gerçek anlamlarının dışında bir anlam taşırlar ve tam bir cümle halinde olmazlar. Genellikle sözcük öbeklerinden meydana gelirler. Atasözleri ise cümle halindedir. Nasihat vermek ya da bir durum karşısındaki deneyimleri aktarmak için kullanılır. İngilizce deyimler ve atasözleri de bu dil içerisinde önemli bir yer tutar. Özellikle tam anlamıyla İngilizce öğrenmek ve konuşmak isteyenler için, bu dildeki deyim ve atasözlerini bilmek zorunluluk arz eder.
İngilizce Deyimler ve Türkçe Karşılıkları
İngilizcede sık kullanılan deyimlerden bazıları ile Türkçe anlamları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- A piece of cake (Kolay lokma).
- Better late than never (Türkçedeki “geç olsun, güç olmasın” deyimi ile benzerlik gösterir).
- Break the bank (El yakmak şeklinde çevrilir).
- Born with a silver spoon in one’s mouth (Doğuştan ağzında gümüş kaşıkla doğmak anlamına gelir).
- Burn Bridges (Köprüleri atmak ya da köprüleri yıkmak anlamıyla çevrilir).
- Don’t beat a dead horse (Ölü bir atı yenme anlamına gelir. Türkçedeki “boşa kürek çekme” deyimi ile özdeştir).
- Go with the flow (Olayları akışını bırakmak anlamındadır).
- Hit the roof (Çatıya çarpmak anlamına gelse de deyim olarak “sinirinin tepesine çıkması” ya da “tepesinin atması” şeklinde çevrilir.
- Sit tight (Aşırı sabırlı olmak anlamına gelir).
- Cut to the chase (Sadede gelmek, sözü kısa tutmak anlamında kullanılır).

İngilizce Atasözleri ve Türkçe Karşılıkları
İngilizcede sık kullanılan bazı atasözleri ile Türkçe anlamları aşağıdaki gibidir:
- The early bird catches the worm (Erken uyanan kuş solucanı yakalar anlamına gelir. Türkçedeki “erken kalkan yol alır” atasözü ile eştir).
- Never look a gift horse in the mouth (Hediye atın dişine bakılmaz şeklinde çevrilir).
- Easy come, easy go (Kolay gelen, kolay gider anlamındadır).
- Don’t judge a book by its cover (Bir kitabı kapağına göre yargılama anlamı taşır).
- Rome wasn’t built in a day (Roma bir günde kurulmadı biçiminde tercüme edilir).
- We must learn to walk before we can run (Koşmadan önce yürümeyi öğrenmeliyiz şeklinde çevrilir).
- Don’t bite off more than you can chew (Çiğneyebileceğinden fazlasını ısırma anlamındadır).
Örnek Durumlar ve Kullanılması Gereken Deyimler ve Atasözleri
İngilizce deyimler ve atasözleri genellikle durumlar karşısında kullanılır. Deyim ve atasözlerini doğru yerde, doğru durum karşısında kullanmak, sözün etkisini artırır. Seni besleyen eli ısırma şeklinde çevrilen “don’t bite the hand that feeds you” atasözü, vefanın önemini belirtmek için kullanılır. Ya da dürüstlüğün önemine atıfta bulunmak için; dürüstlük en iyi yoldur anlamındaki “honesty is the best policy” atasözü tercih edilebilir. Türkçedeki gözden ırak olan, gönülden de ırak olur atasözüne benzer olarak, benzer durumlarda “out of sight, out of mind” atasözüne de başvurulabilir.
Farklı durumlar karşısında kullanılabilecek deyimler de çeşitlilik gösterir. “Sellice to Eskimos” deyimi, Türkçedeki tereciye tere satmak deyimi ile benzer bir anlam taşır. Eskimoya buz satmak olarak çevrilen bu deyim, bir işin ustasına, o konuda deneyimsiz birinin bilgi vermesi durumunda kullanılır. Belirsizlik içeren durumlar karşısında da askıda kalmak ya da havada kalmak anlamlarına gelen “up in the air” deyiminden yararlanılabilir. Türkçede çok çalışma durumunda kullanılan eşek gibi çalışmak deyimi, İngilizce de at gibi çalışmak olarak kullanılır ve “work like a horse” şeklinde ifade edilir.